Avusturya’da MiCA Lisansı

24 Eylül 2020 tarihinde Avrupa Komisyonu, dijital finans girişimleri paketinin bir parçası olarak Kripto Varlık Piyasaları Yönetmeliği (MiCAR) taslağını sundu. Bu paket yalnızca MiCAR’ı değil, aynı zamanda Finansal Sektörün Dijital Operasyonel Dayanıklılığı Yönetmeliği (DORA)’yı, dağıtık defter teknolojisine (DLT) dayalı altyapılar için bir pilot rejimi ve AB’de dijital finansın geliştirilmesine yönelik bir stratejiyi de kapsıyordu.
Kripto Varlık Piyasaları Hakkında (AB) 2023/1114 sayılı Yönetmelik, 9 Haziran 2023 tarihinde AB Resmî Gazetesi’nde yayımlanmış ve 29 Haziran 2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu düzenlemenin kabulüyle birlikte Avrupa Birliği, ilk kez hem geleneksel finans kurumlarını hem de kripto ekonomisine yeni girenleri kapsayan, kripto para ve token piyasaları için tek bir yasal çerçeve oluşturmuştur. Bu alanda faaliyet gösteren kuruluşların, AB tarafından tanınan düzenlenmiş statü elde edebilmek için belirlenen gerekliliklere uyması zorunludur.

MiCAR’ın temel amacı, kripto varlıkların ihraç edilmesi, listelenmesi ve bu varlıklarla ilgili hizmetlerin sunulmasına ilişkin kuralları uyumlaştırmaktır. Yönetmelik, yeniliği teşvik etmeyi, dijital varlıkların potansiyelini açığa çıkarmayı ve Avrupa pazarını geliştirmeyi amaçlarken, finansal istikrarın desteklenmesi ve yatırımcıların korunması arasında denge kurmayı hedefler. MiCAR, kripto varlıkların ihraç ve alım satımında şeffaflık ve bilgilendirme kurallarını belirler; kripto varlık hizmet sağlayıcılarının (CASP) ve token ihraççılarının yetkilendirilmesi ve denetimini tanımlar; şirketlerin kurumsal yönetim ve iç organizasyon gerekliliklerini düzenler ve yatırımcı koruma ve piyasa suistimallerini önleme mekanizmaları oluşturur.

Yönetmeliğin yürürlüğe giriş aşamaları
Yönetmelik kademeli olarak uygulanmaktadır:

• varlığa dayalı token’lar (ART) ve elektronik para token’larına (EMT) ilişkin kurallar 30 Haziran 2024 tarihinden itibaren uygulanmaya başlamıştır;
• CASP yetkilendirme ve denetim kuralları 30 Aralık 2024 tarihinde yürürlüğe girecektir;
• ihraç ve yatırımcı koruma gereklilikleri dâhil diğer önemli hükümler de aynı tarihte uygulanacaktır;
• bazı bireysel maddeler ise 29 Haziran 2023 tarihinden itibaren geçerlidir.

MiCAR’ın uygulanmasının ardından, Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi (ESMA) ve Avrupa Bankacılık Otoritesi (EBA), yönetmeliğin pratikte ayrıntılı şekilde uygulanabilmesini sağlamak için ikincil düzenlemeler, kılavuzlar ve açıklamalar hazırlamaktadır.

Kripto varlık sınıflandırması ve ihraççı gereklilikleri
MiCAR, daha önce Avrupa finansal hizmetler mevzuatı (örneğin MiFID II Direktifi) kapsamında düzenlenmemiş olan kripto varlıklara uygulanır. Tüm varlıklar üç ana kategoriye ayrılır:

• Varlığa dayalı token’lar (ART),
• elektronik para token’ları (EMT),
• diğer kripto varlıklar.

Kategori ne olursa olsun, ihraççının proje ve yatırımcı riskleri hakkında bilgi içeren teknik bir doküman hazırlayarak denetim otoritesine sunması gerekir. Ancak, bu dokümanın önceden onaylanması yalnızca ART ve EMT ihraççıları için zorunludur; çünkü bu token türleri finansal sistem üzerinde daha geniş bir etkiye sahip olabilir.

Ulusal mevzuat ve denetim
Avrupa genel düzenlemesini takiben, AB üye ülkeleri kendi ulusal uygulama yasalarını kabul etmektedir. Avusturya’da, MiCA Yönetmeliği Uygulama Yasası (MiCA-VVG) 3 Temmuz 2024 tarihinde onaylanmış ve 20 Temmuz 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu yasaya göre, Finansal Piyasalar Otoritesi (FMA), Avusturya’da MiCAR kapsamındaki yetkili denetim otoritesi olarak belirlenmiştir.

MiCA Düzenlemesinin Uygulanmasına İlişkin Yasa Avusturya Ulusal Konseyi’ne Sunuldu

Avrupa Birliği’nin Kripto Varlık Piyasaları Yönetmeliği’nin (MiCA) uygulanmasını sağlamak amacıyla hazırlanan yasa tasarısı, Haziran 2024’te Avusturya Ulusal Konseyi’ne sunularak ulusal bir yasal çerçeve oluşturulması hedeflenmiştir. Belgenin 3–5 Temmuz 2024 tarihleri arasında görüşülmesi ve mümkün olan en kısa sürede kabul edilmesi beklenmektedir. Bu düzenlemenin kabulü, Avrupa mevzuatının Avusturya’da tam olarak uygulanmasını sağlamada kilit bir adım olacak ve kripto varlık hizmet sağlayıcıları için lisanslama süreçlerinin planlandığı şekilde başlamasına olanak tanıyacaktır. MiCA Yönetmeliği, Avrupa Birliği düzeyinde Haziran 2023’te onaylanmış ve aynı yıl 29 Haziran’da yürürlüğe girmiştir. Bu düzenleme, Avrupa tek pazarında kripto varlıkların ihraç edilmesi, dolaşımı ve bu varlıklara ilişkin hizmetlerin sunulmasını düzenleyen ilk kapsamlı yasal çerçeveyi temsil etmektedir. Belgenin temel amacı, finansal teknolojilerde yeniliği teşvik eden, piyasa katılımcılarının faaliyetlerinde şeffaflık sağlayan ve aynı zamanda bireysel ve kurumsal yatırımcıların çıkarlarını koruyan uyumlu kurallar oluşturmaktır.

AB düzeyinde MiCA hükümleri kademeli olarak yürürlüğe girmektedir: varlığa dayalı kripto varlık (ART) ve elektronik para token’ı (EMT) ihraççılarına ilişkin maddeler 30 Haziran 2024 itibarıyla yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin tamamının, kripto varlık hizmet sağlayıcılarını (CASP) kapsayan kurallar dâhil olmak üzere, 30 Aralık 2024’te tam olarak yürürlüğe girmesi öngörülmektedir. Bu nedenle 2024 yılı, AB üye devletlerinin MiCA hükümlerini uygulamaya hazır hale gelmeleri gereken bir geçiş dönemi niteliğindedir. Avrupa Birliği düzenlemeleri her ne kadar tüm üye ülkelerde doğrudan uygulanabilir olsa da, belirli durumlarda usule ve organizasyona ilişkin ulusal düzenlemeler gerekmektedir. MiCA da bu tür bir durumdur: tam olarak uygulanabilmesi için, ihraççılar ve hizmet sağlayıcılar üzerinde lisans ve denetim yetkisine sahip ulusal bir otorite atanmalıdır. Avusturya, MiCA uygulama yasası (MiCA-VVG) kapsamında bu yetkileri Avusturya Finansal Piyasalar Otoritesi’ne (FMA) devretmektedir. Bu otorite yalnızca lisans başvurularını değerlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda kripto para şirketlerinin sürekli denetimini gerçekleştirerek sermaye gerekliliklerine, iç yönetime, müşteri fonlarının saklanmasına ve kara para aklama karşıtı önlemlere uyumu izleyecektir. Ayrıca FMA, düzenleme hükümlerinin ihlali durumlarında yaptırım uygulama yetkisine de sahip olacaktır. MiCA-VVG’nin kabulü, Avusturya açısından stratejik önem taşımaktadır. Bir yandan yerel kripto para şirketleri ve fintech girişimleri, AB düzenleyici pasaport mekanizması sayesinde tüm Avrupa pazarına erişim sağlayacaktır. Önceden her ülkede ayrı kayıt gerektiren bu süreç, ciddi idari ve mali yükler yaratıyordu. Diğer yandan, bu durum Avusturya’yı AB pazarına giriş noktası olarak gören uluslararası aktörler için daha cazip hale getirmektedir.

Avusturya Maliye Bakanlığı, MiCA’nın uygulanmasının yalnızca hukuki kesinlik ve piyasa şeffaflığını artırmayı değil, aynı zamanda finans sektöründe yeniliği desteklemeyi de amaçladığını vurgulamaktadır. Altyapı sağlanması, eğitim girişimlerinin desteklenmesi ve araştırma projelerinin geliştirilmesi gibi fintech şirketlerinin büyümesini teşvik etmeye yönelik hedefli önlemlerle birlikte Avusturya, Avrupa’da dijital finansın güvenilir bir merkezi olmayı hedeflemektedir. Böylece MiCA uygulama yasasının kabulü, Avusturya’nın tek Avrupa kripto varlık pazarına tam entegrasyonunun temelini oluşturmaktadır. Bu durum, sektör katılımcılarına işlerini ölçeklendirme ve yatırım çekme fırsatları sunarken, yatırımcılara daha yüksek düzeyde yasal koruma ve denetim imkânı sağlamaktadır. Uzun vadede bu önlemler, yalnızca Avusturya fintech sektörünün büyümesine değil, aynı zamanda dijital varlıklara duyulan güvenin Avrupa finans sistemi içinde meşru bir unsur olarak güçlenmesine de katkıda bulunabilir.

30 Aralık 2024 tarihinde Avrupa Birliği’nin Kripto Varlık Piyasaları Yönetmeliği (MiCAR) tamamen yürürlüğe girecek ve bu durum kripto para sektörünün düzenlenmesinde yeni bir dönemin başlangıcını simgeleyecektir. Avusturya Finansal Piyasalar Otoritesi (FMA), bu alanda denetimden sorumlu kilit kurum olarak önemli bir rol üstlenecek ve daha önce kısmen şeffaf olmayan piyasa yapısını düzenli ve öngörülebilir bir yasal ortama dönüştürecektir. FMA yönetim kurulu üyeleri Helmut Ettl ve Eduard Müller’in de vurguladığı üzere, düzenlemelere uyum bir yan unsur değil, uzun vadeli piyasa istikrarının ve yatırımcı güveninin temel taşı olarak görülmektedir. MiCAR, kripto varlıkların dolaşımını ve ilgili hizmet sağlayıcılarını düzenleyen AB üye ülkeleri için uyumlu bir yasal çerçevedir. Yönetmelik, bilgi açıklaması, tüketici koruması, kurumsal yönetim ve kötüye kullanımın önlenmesi alanlarında tek tip standartlar getirir. Amacı, yatırımcılar için riskleri azaltırken yeniliği teşvik eden, şeffaf ve rekabetçi bir piyasa yaratmaktır.

Ulusal düzeyde yetkili otorite olarak FMA, lisans verme, sürekli denetim yapma ve yaptırım uygulama yetkisine sahip olacaktır. Kripto varlık hizmet sağlayıcıları için sıkı uygunluk kriterleri getirilmektedir: şirketler yeterli sermayeye sahip olduklarını kanıtlamalı, sağlam risk yönetim mekanizmaları ve şeffaf iş modelleri sergilemelidir. Özellikle kamuya açıklanacak beyaz kitapların, sunulan ürünler, bunların işlevleri, ilgili riskler ve kullanılan teknolojiler hakkında açık ve nesnel bilgiler içermesi zorunludur. Yönetici ve kilit personelin uygun niteliklere ve kanıtlanmış bir geçmişe sahip olması gerekmektedir. Düzenleme, varlığa dayalı kripto varlıklar (ART) ve elektronik para token’ları (EMT), yani stablecoin’ler üzerinde özel bir vurgu yapmaktadır. Bu araçlar, sermaye yeterliliği, rezerv ve itfa gerekliliklerine tabi olacak, bu da yatırımcı güvenini artıracak ve sistemik riski azaltacaktır.

Yetkisiz hizmet sağlayıcılar sıkı denetim önlemlerine tabi tutulacaktır. FMA, gerekli yetkilere sahip olmayan şirketlerin faaliyetlerini kısıtlamak veya tamamen yasaklamak için incelemeler başlatma yetkisine sahiptir. Böylece haksız uygulamalarla ve yasa dışı hizmetlerle mücadele düzenleyicinin önceliklerinden biri haline gelmektedir. FMA veritabanında hâlihazırda Avusturya’da kripto para hizmetleri sunmak için lisans almış 13 şirket bulunmaktadır. Bunlar arasında Bitpanda GmbH, Coinfinity GmbH gibi tanınmış kuruluşlar ve Bitvavo BV, Trade Republic Bank GmbH gibi uluslararası piyasa katılımcıları yer almaktadır. MiCAR ile birlikte, AB’nin Dijital Operasyonel Dayanıklılık Yönetmeliği (DORA) da Ocak 2025’te yürürlüğe girecektir. Bu düzenleme, şirketlere siber güvenliği sağlama, düzenli stres testleri gerçekleştirme ve acil durum planları hazırlama yükümlülükleri getirmektedir. Bu hükümler, kripto para sektörünün teknik dayanıklılığını güçlendirmekte ve onun AB finansal hizmet sistemine entegrasyonunu sağlamaktadır. MiCAR’ın kapsamlı bir şekilde uygulanması ve FMA’nın yetkili denetim otoritesi olarak atanması, Avusturya kripto para piyasasını olgunluk açısından yeni bir seviyeye taşımaktadır. Tüketiciler için bu durum daha yüksek düzeyde koruma ve şeffaflık anlamına gelirken, şirketler için sıkı düzenleyici gerekliliklere uyum zorunluluğu doğurmaktadır. Aynı zamanda bu düzenlemelerin yerine getirilmesi, sektörün uzun vadeli gelişiminin temellerini atmakta, kurumsal yatırımcıları çekmekte ve sürdürülebilir bir rekabet ortamını teşvik etmektedir.

Avusturya’da Kripto Şirketlerinin Düzenlenmesi

Avusturya Maliye Bakanlığı, Haziran 2023’te kabul edilen AB genelindeki Kripto Varlık Piyasaları Yönetmeliği (MiCA) ile uyumlu ulusal kripto para piyasası düzenlemelerini sağlamak amacıyla bir dizi yasal önlemin uygulanacağını duyurmuştur. Bu girişimler, adil rekabet için bir çerçeve, bireysel yatırımcıların korunması ve Avusturya’nın dijital finansal yenilikler için güvenilir bir yargı alanı olarak konumunu güçlendirme hedefi taşımaktadır. Denetim yetkileri, kripto varlık hizmet sağlayıcılarına lisans verme ve bunları izleme konusunda yetkili ulusal otorite olacak Avusturya Finansal Piyasalar Otoritesi’ne (FMA) devredilecektir. 30 Aralık 2024 itibarıyla MiCA, AB finansal hizmetler mevzuatı kapsamında daha önce düzenlenmemiş kripto varlıklar ve ilgili hizmetler için ayrıntılı yasal hükümleri ilk kez getirecektir. “AB pasaportu” ilkesi sayesinde, Avusturya’da lisans alan hizmet sağlayıcılar, diğer üye ülkelerde yeniden kayıt yaptırmak zorunda kalmadan tüm Avrupa Birliği genelinde hizmet sunabileceklerdir. Avusturya’da ilgili yasal çerçeve, Temmuz 2024’te yürürlüğe girecek olan MiCA Uygulama Yasası (MiCA-VVG) ile güvence altına alınmıştır. Bu durum, ülkenin fintech şirketleri için cazibesini daha da artırmaktadır.

Avusturya Maliye Bakanı Magnus Brunner, FMA lisanslarının verilmesinin kripto para piyasasında “Vahşi Batı döneminin sona erdiğini” belirterek, bu adımın yasal kesinlik sağladığını ve hâlâ görece genç olan sektörün bütünlüğünü güçlendirdiğini ifade etti. Odak noktası yalnızca kuralların uygulanması değil, aynı zamanda yenilik için uygun bir ortamın oluşturulmasıdır. Altyapı geliştirme, eğitim girişimlerini destekleme ve yeni fintech şirketlerinin ortaya çıkmasına elverişli bir ekosistem oluşturma politik öncelikler arasında yer almaktadır. Yapay zekâ ve blok zinciri çözümleri alanındaki lider teknoloji şirketlerinin çekilmesi, Avusturya’nın yenilik potansiyelini güçlendirmekle kalmayıp, yüksek vasıflı istihdam yaratılmasına da katkı sağlamaktadır. MiCA Yönetmeliği, kripto varlıkların halka arzı, borsada işlem görmesi, ihraççılar için sermaye gereklilikleri ve rezerv bulundurma yükümlülükleri ile yatırımcılara geri alım imkânları sağlama zorunluluğu gibi kapsamlı kurallar belirlemektedir. Ayrıca, piyasa kötüye kullanımlarının önlenmesine yönelik tedbirleri ve kripto varlık hizmet sağlayıcılarının organizasyonuna ilişkin kuralları da içermektedir. Belirli kripto varlık ihraççılarına ilişkin hükümler 30 Haziran 2024 itibarıyla yürürlüğe girmiş olup, yıl sonuna kadar yönetmelik tamamen yürürlükte olacaktır.

FMA, MiCA’ya uyumun sağlanması için gerekli denetim ve yaptırım araçlarıyla donatılacaktır. Ek düzenlemeler, raporlama prosedürleri ve düzenli bildirimler gibi usule ilişkin konuları kapsayacaktır. Bu durum, piyasa katılımcılarının yasal öngörülebilirlik ve yatırımcı güveni ortamında yeni iş modelleri geliştirebilecekleri sürdürülebilir bir düzenleyici çerçeve oluşturacaktır. Kripto paralar, değer ve mülkiyet haklarının dijital temsilini sağlayan dağıtık defter teknolojisinin (DLT) en önemli uygulama alanlarından biri olarak görülmektedir. Bu varlıklar, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde, ödemeler dâhil olmak üzere halihazırda aktif şekilde kullanılmaktadır. Düzenlenmiş bir ortamda daha da gelişmeleri, sınır ötesi ödemelerin verimliliğini önemli ölçüde artıracak, işlem maliyetlerini azaltacak ve mevcut finansal araç yelpazesini genişletecektir.

2025’te Avusturya’da Kripto Paraların Vergilendirilmesi

2025 yılında Avusturya, kripto paraları düzenleyen yasal ve vergi çerçevesini güçlendirmeye devam etmektedir. Piyasa katılımcılarının dijital varlıklarla yapılan işlemlerin vergi makamları tarafından yakından izlendiğinin farkında olmaları gerekir. Kripto para satışı, NFT transferi, staking faaliyetleri veya token değişimi gibi her işlem vergi sonuçları doğurabilir. Avusturya’nın kripto paralarla ilgili vergi mevzuatı son yıllarda önemli değişikliklerden geçmiştir. Maliye Bakanlığı, kripto para varlıklarını ayrı bir vergi nesnesi olarak değerlendirmekte olup, 2025’te daha sıkı kontroller yönündeki eğilim devam etmektedir. Sonuç olarak yatırımcılar, vergi beyannamelerinin doğruluğuna ve vergilerin zamanında ödenmesine özel dikkat göstermelidir; hatalar veya kasıtlı yanlış beyanlar vergi cezalarına yol açabilir.

Varlık sınıflandırması ve vergi sonuçları
Vergi açısından tüm kripto paralar aynı statüye sahip değildir. Bitcoin ve Ethereum en yaygın ve vergi açısından en şeffaf varlıklar olarak sınıflandırılırken, daha az likit altcoin’ler veya benzersiz token’lar (NFT’ler) vergi dairesinin ek incelemesine neden olabilir. Tüm varlıklar için edinim tarihleri, alış ve satış değerleri ile işlem türlerinin kaydedildiği belgelerin tutulması zorunludur. Bir kripto para yalnızca uzun vadeli saklama amacıyla kullanılsa bile, değer artışı gerçekleştiğinde vergilendirme kapsamına girebilir. Bu özellikle varlık değeri önemli ölçüde arttığında ve kârın realize edildiği durumlarda geçerlidir.

Yaygınlık ve sosyo-ekonomik bağlam
Araştırmalara göre, 2025 yılı itibarıyla Avusturya nüfusunun %14 ila %18’i kripto para sahibi olacaktır. 43 yaş altı bireyler, en aktif yatırımcı grubu olmaya devam etmektedir. Dijital varlıklara sahip olma motivasyonları arasında geleneksel bankacılık yapılarından bağımsızlık arzusu, potansiyel olarak daha yüksek getiriler elde etme isteği ve teknolojik yeniliğe duyulan ilgi bulunmaktadır. Aynı zamanda, nüfusun yaklaşık %40’ı volatilite ve güvenlik konularında endişe duymaktadır. Bununla birlikte, özellikle reel ücretlerin düşmesi ve klasik tasarruf ürünlerinin sınırlı getirileri karşısında, kripto para bir alternatif yatırım aracı olarak konumunu güçlendirmiştir.

AB düzeyinde vergi politikası ve düzenleme
AB’nin Kripto Varlık Piyasaları Yönetmeliği’nin (MiCA) kabulü, Avusturya da dahil olmak üzere tüm üye devletler için geçerli tek bir düzenleyici çerçeve oluşturuyor. Bu, sadece kripto platformları ve token ihraççıları için yeni gereklilikler anlamına gelmekle kalmıyor, aynı zamanda vergi şeffaflığını da artırıyor. Yatırımcıların, önümüzdeki yıllarda Avusturya’nın otomatik veri mutabakatı, dijital raporlama ve geliştirilmiş işlem kontrollerini uygulayacağını bilmesi gerekiyor. Bu, gelir gizleme olasılıklarını önemli ölçüde sınırlıyor ve vergi planlamasında daha sorumlu bir yaklaşım gerektiriyor.

Yatırımcılar için pratik önemi
2025 yılında Avusturya’da yaşayanlar için kripto para sahipliği ve işlem yapma, şu gereklilikleri içeriyor:

• Tüm işlemlerin doğru belgelenmesi;
• Gelirlerin vergi beyannamelerinde zamanında bildirilmesi;
• Bir araç seçerken (ticaret, staking, saklama, NFT) vergi etkilerinin değerlendirilmesi;
• Ulusal mevzuattaki değişikliklerin ve uygulama pratiklerinin takip edilmesi.

Böylece 2025 yılında Avusturya’da kripto para nihayet “gri bölge”den çıkarak tam kapsamlı vergi düzenlemesine tabi oluyor. Yatırımcılar için bu, hem ulusal normları hem de Avrupa mevzuatı gerekliliklerini dikkate alarak vergi otoriteleriyle şeffaf ve hukuka uygun bir etkileşim stratejisi oluşturma ihtiyacını ifade ediyor.

MiCA düzenlemelerine yönelik piyasa beklentileri ve tepkiler

AB’nin Kripto Varlık Piyasaları Yönetmeliği (MiCA), Aralık 2023’te yürürlüğe girerek Avrupa Birliği’nde kripto piyasasının ilk kapsamlı düzenlemesi oldu. Kabulü birçok tartışmayı beraberinde getirdi: bazı uzmanlar, yeni gerekliliklerin kripto şirketleri için aşırı bir yük oluşturacağını ve sektördeki katılımcıların Avrupa’dan ayrılmasına yol açacağını öngördü. Ancak düzenlemenin ilk ayları, yönetmeliğin aksine yasal çerçevenin güçlenmesine, dijital varlıklara olan güvenin artmasına ve daha istikrarlı bir piyasa altyapısının oluşmasına katkı sağladığını gösterdi. Kripto şirketleri için MiCA uyumu ciddi zorluklar içeriyor. Yönetmelik, sıkı raporlama, iç kontrol ve kara para aklamayı önleme standartları öngörüyor; bu da süreçleri organize etmek ve uyumu sağlamak için önemli maliyetler gerektiriyor. Bu koşullar, kaynak ve deneyime sahip büyük uluslararası oyuncular için daha kolay karşılanabilirken, küçük şirketler yeni yükümlülüklerle başa çıkamayabilir ve piyasadan çekilmek zorunda kalabilir. Bu süreç, sektörde zaten bir konsolidasyona yol açıyor; güçlü oyuncular, tam düzenleyici uyumu sağlayarak piyasada dominant hale geliyor. Aynı zamanda, MiCA lisansı almak şirketler için önemli avantajlar sağlıyor. Geleneksel finansal kurumlarla karşılaştırılabilir yasal statüye sahip olarak, bankalarla doğrudan ilişkiler kurabiliyor ve daha önce düzensiz platformlarla çalışmaktan kaçınan kurumsal yatırımcıları çekebiliyorlar. Avrupa Birliği genelinde tek bir düzenleyici çerçeve, ayrı ulusal lisanslar alma gereğini ortadan kaldırarak Avrupa pazarında faaliyetlerini genişletmelerini sağlıyor; bu da idari engelleri azaltıyor ve iş yapma verimliliğini artırıyor. MiCA, özellikle stablecoin ihraççıları için büyük önem taşıyor. Bu varlıkların ihracı ve dolaşımı için ortaya çıkan sıkı gereklilikler, AB dışından yaratılan ve belirlenen normlara uymayan tokenların piyasadan çekilmesine yol açıyor. Bu, düzenlenmiş Avrupa araçlarına olan talebi artırıyor ve artık net ve standart kurallar altında faaliyet gösteren yerel ihraççılar için yeni fırsatlar yaratıyor.

Yatırımcı açısından MiCA’nın uygulanması, niteliksel olarak yeni bir koruma düzeyi sunuyor. Yönetmelik, müşteri fonlarının güvenli bir şekilde saklanmasını, şirket varlıklarından ayrı tutulmasını, bilgi açıklamasını ve piyasa kötüye kullanımının önlenmesini zorunlu kılıyor. Bu, geçmişte düzensiz borsaların çökmesine yol açan riskleri ortadan kaldırıyor ve piyasayı daha şeffaf ve öngörülebilir hale getiriyor. Yatırımcılar ayrıca daha geniş bir hizmet yelpazesine erişim kazanıyor: lisanslı şirketler, kripto ticaretini hisse senetleri veya emtialar gibi geleneksel finansal araçlarla birleştirebiliyor ve böylece dijital varlıkları tanıdık yatırım ekosistemine entegre edebiliyor. Uygulama, giderek daha fazla uluslararası borsanın MiCA lisansı almak istediğini gösteriyor. Bunlar arasında Coinbase, OKX ve Bybit gibi büyük oyuncular bulunuyor ve yetkilendirmeleri onaylanmış durumda. Bu durum, düzenlemenin piyasa katılımcıları tarafından bir engel olarak değil, Avrupa pazarında yer edinme ve müşteri tabanını genişletme fırsatı olarak görüldüğünü gösteriyor. Ayrıca AB deneyimi, benzer kuralları uygulamayı düşünen yabancı yargı alanlarının dikkatini çekiyor; bu da kripto para düzenlemesine yönelik küresel bir yaklaşımların kademeli olarak birleştirilmesine yol açabilir. Böylece başlangıçtaki endişelere rağmen, MiCA kripto endüstrisinin yasal çerçevesini güçlendiren, kurumsallaşmasını teşvik eden ve yatırımcı güvenini artıran bir araç haline geliyor. Meşru piyasa katılımcıları için bu, kısıtlama değil, Avrupa’da istikrarlı bir konum elde etme, geleneksel finansal kurumlarla eşit şartlarda rekabet etme ve kripto-ekonominin uzun vadeli gelişimine katkıda bulunma fırsatıdır.

Avusturya’da MiCA lisansı almış şirketler

Avusturya merkezli kripto para platformu Bitpanda, AB’nin Kripto Varlık Piyasaları Yönetmeliği (MiCAR) kapsamında Avusturya Finansal Piyasa Otoritesi’nden (FMA) lisans aldığını duyurdu. Bu gelişme, Bitpanda’nın ülkede yeni pan-Avrupa kripto para düzenlemesi kapsamında tam yetkilendirilmiş ilk şirket olması nedeniyle özel bir önem taşıyor. 30 Aralık 2024’te yürürlüğe girecek MiCA Yönetmeliği, Avrupa Birliği’nde kripto varlıklar, ihraççılar ve hizmet sağlayıcıları için ortak bir düzenleyici çerçeve oluşturmak amacıyla tasarlandı. Ana hedefi, dijital finansın gelişimi için şeffaf ve güvenli bir yasal ortam yaratmak ve kripto paraların kötüye kullanımını önlemek. MiCA pan-Avrupa nitelikte olmasına rağmen, lisansların verilmesi ve uygulanması ulusal denetim otoritelerinin sorumluluğunda. Bu nedenle Avusturya’da şirketlerin lisanslandırılmasından FMA sorumludur; Bitpanda özelinde ise bu, yalnızca ulusal değil, pan-Avrupa düzenlemesine uyumun yüksek gerekliliklerinin tanınması anlamına geliyor. Bitpanda, daha önce Almanya ve Malta’da faaliyet göstermek için lisans alarak düzenlenmiş bir ortamda deneyim kazandı. Şimdi, üç önemli AB yargı alanında lisans ile şirket, faaliyetlerini Avrupa genelinde ölçeklendirebiliyor. Bitpanda yönetimi, yetkilendirmeyi iş modeli uyumu ve sürdürülebilirliğinin yüksek seviyede bir teyidi olarak görüyor. CEO ve kurucu ortak Eric Demuth’a göre şirket, başından beri düzenleyici uyuma dayanıyor ve MiCAR yürürlüğe girdiğinde, bölgedeki diğer tüm kripto platformlarından daha fazla Avrupa düzenleyici onayına sahipti. CEO yardımcısı Lukas Enzersdorfer-Conrad, Avusturya, Almanya ve Malta’da lisanslara sahip olmanın Avrupa Birliği içinde yeni pazarlara büyüme ve genişleme için optimum koşullar yarattığını belirtti. 2014 yılında kurulan Bitpanda, şimdiye kadar yaklaşık 6,5 milyon kullanıcıya hizmet verdi ve Avrupa dijital varlık piyasasında en önemli oyunculardan biri olarak konumunu pekiştirdi.

Kripto para borsası Bybit de Avusturya Finansal Piyasa Otoritesi’nden (FMA) AB Kripto Varlık Piyasaları Yönetmeliği (MiCA) kapsamında lisans aldığını duyurdu. Yetki, ticaret sicil numarası 636180i olan Avusturya tüzel kişiliği Bybit EU’ya verildi ve şirketi düzenlenmiş bir kripto varlık hizmet sağlayıcısı (CASP) statüsüne kavuşturdu. Bu lisans, Bybit’in Avrupa Ekonomik Alanı’ndaki 29 devlette hizmet sunmasını sağlıyor. Lisansı almasıyla birlikte şirket, Avrupa genel merkezini Viyana’da açtı ve bu da Avusturya’yı Avrupa Birliği pazarına genişleme merkezi olarak stratejik bir seçim olarak doğruluyor. Avusturya üzerinden AB pazarına giriş, Bybit’in uyumlu MiCA yasal sistemi kapsamında neredeyse 500 milyon potansiyel müşteriye hizmet vermesini sağlıyor; bu sistem, kripto varlıkların düzenlenmesi için standart kurallar, yasa dışı faaliyetleri önleme önlemleri ve tüketici koruma mekanizmaları sunuyor. Şirket yönetimi, MiCA lisansının, Bybit’in düzenleyici uyum ve uluslararası varlık geliştirme stratejisinde önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguluyor. CEO ve kurucu ortak Ben Zhou, şirketin çeşitli yargı alanlarındaki düzenleyicilerle sistematik etkileşim kurduğunu, yasal çerçevede çalışmak için yetki aradığını ve kullanıcıların maksimum güvenliğini sağladığını belirtti. Ona göre, belirlenen kurallara uyum, şirketin şeffaflık ve güven ortamında yenilikçi hizmetler sunabilmesini sağlıyor. Böylece Avusturya’da kayıt ve MiCA lisansı almak, Bybit’in Avrupa pazarında yer edinmesini ve AB’nin yeni düzenleyici standartlarını karşılayan en büyük kripto platformlarıyla eşit şartlarda rekabet etmesini mümkün kılıyor.

MiCA kararının temel ilkeleri

Avrupa Birliği’nin Kripto Varlık Piyasaları Yönetmeliği (MiCA veya MiCAR), AB Dijital Finans Paketi’nin bir parçası olarak, kripto para piyasasında standart kurallar oluşturmayı amaçlayan ilk kapsamlı düzenleyici çerçevedir. Paket, 24 Eylül 2020’de önerildi ve ayrıca Dijital Operasyonel Dayanıklılık Yönetmeliği (DORA), dağıtık defter teknolojisine (DLT) dayalı piyasa altyapıları için pilot bir rejim ve dijital finans sektörü stratejisi girişimini içeriyordu. Uzun süren istişarelerden sonra MiCA, 16 Mayıs 2023’te Avrupa Konseyi tarafından kabul edildi, 9 Haziran 2023’te AB Resmî Gazetesi’nde yayımlandı ve 29 Haziran 2023’te yürürlüğe girdi. Madde 288(2) ABFMA’ya göre, yönetmelik doğrudan uygulanabilir ve ulusal düzeyde yürütme gerektirmez; ancak üye devletler, lisanslama ve denetim için yetkili otoriteleri atamakla yükümlüdür. MiCA’nın ana amacı, piyasa şeffaflığı ve güvenilirliğini, yatırımcı ve tüketici korumasını sağlamak ve kara para aklama ile suiistimallerin önlenmesi için uyumlu bir yasal çerçeve oluşturmaktır. Düzenlemeler, kripto varlık ihraççıları ve hizmet sağlayıcılar da dahil olmak üzere geniş bir yelpazedeki kuruluşları kapsar; bunlar borsalar, brokerlar, saklayıcılar, ödeme çözümü sağlayıcıları ve diğer aracılardır. Tüm bu kuruluşlar topluca kripto varlık hizmet sağlayıcıları (CASP) olarak bilinir. MiCA, bu alan için net bir lisans prosedürü getirir ve tüm aktif piyasa katılımcılarının ulusal denetim otoritesinden yetki almasını zorunlu kılar. Yönetmelik, geniş bir coğrafi kapsam içerir ve fiilen küresel bir nitelik iddia eder: AB sakinlerine sunulan her kripto varlık ihracı veya teklifi düzenleme kapsamına girer. Tek istisna, AB’de doğrudan edinilemeyen kripto varlıklardır. Benzer şekilde, AB içinde sunulan kripto varlık hizmetleri de lisans gerektirir. Bu, MiCA’ya sınır ötesi bir nitelik kazandırır ve fiilen yeni bir uluslararası standart haline getirir.

Düzenlenen faaliyetler, müşterilerin kripto varlıklarını tutmak ve yönetmek, ticaret platformlarını işletmek, kripto parayı fiat para veya diğer tokenlarla takas etmek, müşteri emirlerini yerine getirmek, varlık tahsisi yapmak, emirleri kabul ve iletmek, danışmanlık vermek, kripto portföy yönetimi ve kripto varlık transfer hizmetlerini içerir. Böylece kripto-ekonominin işleyişini destekleyen tüm operasyonlar denetim kapsamına girer. Temel bir kavram, kripto varlığın değer veya hakların dijital temsili olup dağıtık defter teknolojisi kullanılarak saklanıp transfer edilebilmesidir. MiCA üç ana kategoriyi ayırt eder: varlık destekli tokenlar (ART), elektronik para tokenları (EMT) ve fayda tokenları. Bu arada MiFID II kapsamındaki finansal araçlar, mevduatlar, menkul kıymetleştirmeler, sigorta ürünleri ve çoğu NFT kapsam dışıdır. Bu ayrım, iki katmanlı bir düzenleyici sistem yaratır: bir yanda kripto varlıklar için MiCA, diğer yanda tokenize edilmiş menkul kıymetler ve türevler için mevcut sermaye piyasası mevzuatı. Düzenlemeler CASP’lar üzerinde kapsamlı davranışsal ve organizasyonel gereklilikler getirir. Şirketler, müşterilerin çıkarları doğrultusunda dürüst, adil ve profesyonel hareket etmek, doğru ve yanıltıcı olmayan bilgiler sağlamak, riskleri, fiyatlandırma yapısını ve kullanılan teknolojilerin çevresel etkilerini açıklamak ve çıkar çatışmalarını önleyen ve risk yönetimini güvence altına alan iç kontrol sistemlerini uygulamakla yükümlüdür. Dış kaynak kullanımı, kurumsal yönetim uyumu ve yöneticilerin nitelikleri özel önem taşır. Şirketler, AML kurallarına uyumu izleyen sistemler kurmak ve operasyonel dayanıklılık (DORA) ile siber güvenlik (NIS2) düzenlemelerine uymak zorundadır. Kripto varlıklar halka arz edildiğinde veya ticarete kabul edildiğinde bir white paper hazırlama gerekliliği özel bir yere sahiptir. Belge, ihraççı, teklif şartları, temel teknolojiler, riskler ve mutabakat mekanizmasının çevresel yönleri hakkında bilgi içermelidir. Özünde, menkul kıymet prospektüsüne benzer ve sıkı şeffaflık gerekliliklerine tabidir. Bu kısımdaki ihlaller, tazminat taleplerine yol açabilir ve açıklamanın eksiksizliği ve doğruluğu ihraççılar için kritik bir görevdir.

MiCA’nın uygulanması kademeli olarak gerçekleşiyor. 30 Haziran 2024’ten itibaren stablecoin ihraççıları (ART ve EMT) için yükümlülükler başladı. 30 Aralık 2024’ten itibaren yönetmelik tam anlamıyla yürürlüğe girecek ve tüm CASP gerekliliklerini kapsayacak. Bu tarihten önce faaliyette bulunan şirketler için 1 Temmuz 2026’ya kadar geçiş dönemi var; bu süre zarfında MiCA kapsamında yetki başvurusu yapmaları ve alması gerekiyor. Ancak üye devletler, lisanssız faaliyet yeteneğini kısıtlayarak bu süreyi kısaltabilir. Böylece MiCA, AB’de kripto piyasasını dönüştürerek sektörün uzun vadeli sürdürülebilirliği ve kurumsal gelişimi için koşullar yaratıyor. Piyasa katılımcıları için bu, lisanslama için titiz hazırlık yapma, iç prosedürleri gözden geçirme ve faaliyetleri yeni gerekliliklere göre belgeleme ihtiyacını ifade ediyor. Yatırımcılar için ise daha korunaklı ve şeffaf bir ortam anlamına geliyor. Artan rekabet ortamında, MiCA düzenlemelerine zamanında uyum sağlamak yalnızca bir zorunluluk değil, aynı zamanda Avrupa ve küresel kripto pazarında stratejik bir avantajdır.

Avusturya’da MiCA lisansı almak

AB’nin Kripto Varlık Piyasaları Yönetmeliği (MiCA) kapsamında lisans almak, Avrupa Birliği içinde kripto varlık faaliyetinde bulunmayı planlayan tüm şirketler için temel bir önkoşul haline geliyor. 30 Aralık 2024’ten itibaren MiCA hükümleri tam olarak

yürürlüğe girecek; bu, Avusturya’da faaliyet gösteren veya Avrupa pazarını hedefleyen tüm kripto varlık hizmet sağlayıcılarının (CASP) Avusturya Finansal Piyasa Otoritesi’nden (FMA) lisans alması gerektiği anlamına geliyor. MiCA lisansı şirketlere stratejik bir avantaj sağlar: bir AB yargı alanında verilen bir izinle, “düzenleyici pasaport” mekanizması aracılığıyla tüm Avrupa pazarına erişim kazanırlar. Bu, farklı ülkelerde birden fazla kayıt ihtiyacını ortadan kaldırır ve şirketlerin tek bir yasal sistemde faaliyet göstermesini sağlar; bu da idari maliyetleri önemli ölçüde azaltır. Ancak Avusturya’da MiCA lisansı alma prosedürü karmaşıktır ve dikkatli hazırlık gerektirir. FMA, sermaye, iç yönetim, yönetim itibarı ve kilit personelin nitelikleri konusunda sıkı gereklilikler getirir. İş modelinin teknik açıklaması, risk yönetimi politikaları, kara para aklamayı önleme iç prosedürleri ve BT sistemlerinin operasyonel dayanıklılık gerekliliklerini karşıladığını gösteren belgeler de dahil olmak üzere ayrıntılı dokümantasyonun hazırlanması ve sunulması ön koşuldur. Kripto varlık ihraççıları ayrıca proje ve ilgili riskler hakkında tam bilgi içeren bir white paper hazırlamak zorundadır. Pratikte, başarılı bir lisans yalnızca açık bir strateji ve düzenleyicinin tüm gerekliliklerine tam uyum varsa alınabilir. Belgelerin hazırlanmasında hatalar veya eksik bilgi açıklaması, gecikmelere veya lisans verilmemesine yol açabilir. Bu nedenle bu aşamada, Avrupa kripto varlık düzenlemesi konusunda uzman bilgisine sahip deneyimli hukuk danışmanlarıyla çalışmak kritik önemdedir. Regulated United Europe ekibi, Avusturya’da MiCA lisansı alma sürecinde kapsamlı destek sağlar. Avukatlarımız, müşterinin iş modelini ön denetimden geçirir, faaliyetin MiCA gerekliliklerine tabi olup olmadığını belirler ve lisans hazırlığı için bir yol haritası geliştirir. Hukuki destek, FMA’ya belge paketi hazırlanmasından başvurunun incelenmesi sürecinde düzenleyici ile iletişime kadar her aşamada sunulur. Özel dikkat, kurumsal yönetim, AML/CFT uyumu ve şirketin hissedar ve yöneticilerinin yapısı ve itibarı üzerinde yoğunlaşır. Ayrıca, Regulated United Europe uzmanları, MiCA ve Dijital Operasyonel Dayanıklılık Yönetmeliği (DORA) gibi ilgili düzenlemelere uygun iç kontrol sistemi oluşturulmasına yardımcı olur. Bu, müşterilerin yalnızca lisansı başarılı bir şekilde almasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda uzun vadeli düzenleyici uyumu temin eder ve yatırımcı ve ortakların güvenini artırır.

Avusturya’da MiCA lisansı almak, yalnızca formal bir zorunluluk değil, aynı zamanda Avrupa kripto hizmetleri pazarına giriş için önemli bir adımdır. Yeni düzenlemelere zamanında uyum sağlayabilen şirketler rekabet avantajı elde edecek ve AB’nin milyonlarca dolarlık kitlesine erişim kazanacaktır. Ve Regulated United Europe’un hukuki desteği, bu süreci karmaşık bir bürokratik prosedürden stratejik bir fırsata dönüştürerek işlerini ölçeklendirmelerine ve pazar konumlarını güçlendirmelerine olanak tanır.